18/12/2025
İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), Paris Anlaşması’nın onuncu yılı kapsamında düzenlediği “Onuncu Yılında Paris Anlaşması ve Ötesi” başlıklı etkinlikte, iklim kriziyle mücadelenin uluslararası, hukuki ve toplumsal boyutlarını ele aldı. 16 Aralık 2025’te İPM Karaköy’de gerçekleştirilen buluşma, akademisyenler, gazeteciler ve iklim alanında çalışan uzmanları bir araya getirdi.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İPM İklim Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin, Paris Anlaşması’nın yalnızca teknik bir iklim metni olmadığını vurgulayarak, anlaşmanın insan hakları ve ekosistem bütünlüğü temelinde ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Şahin, Türkiye’de iklim hareketinin yaklaşık 20 yıllık tarihine de değinerek, sivil toplumun ve toplumsal mücadelenin Paris süreciyle birlikte geçirdiği dönüşümü hatırlattı.

Gazeteci ve Açık Radyo’nun kurucusu Ömer Madra, konuşmasında Paris Anlaşması’nı mitolojik göndermeler eşliğinde değerlendirdi. Madra, anlaşmanın tüm eksiklerine rağmen iklim krizi karşısında insanlığın elindeki en önemli uluslararası araç olduğunu belirterek, Paris Anlaşması sayesinde iklim krizinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda hukuki ve etik bir mesele olarak da tanımlandığını ifade etti. Uluslararası Adalet Divanı’nın iklim kriziyle ilgili son kararlarına dikkat çeken Madra, bu gelişmelerin Paris Anlaşması’nın uzun vadeli etkisini ortaya koyduğunu söyledi.

Etkinliğin son konuşmacısı Prof. Dr. Semra Cerit Mazlum ise Paris Anlaşması’nı uluslararası siyaset ve hukuk perspektifinden ele aldı. Paris Anlaşması’nın “yetersiz ama vazgeçilmez” bir çerçeve sunduğunu belirten Mazlum, anlaşmanın iklim krizini küresel siyasetin merkezine yerleştirdiğini ve devletlerin iklim politikaları üzerinde dönüştürücü bir etki yarattığını vurguladı. İnsan hakları, iklim adaleti ve kuşaklar arası sorumluluk kavramlarının Paris süreciyle birlikte daha görünür hâle geldiğini ifade eden Mazlum, anlaşmanın aynı zamanda küresel yatırım ve enerji politikalarını da yönlendiren bir çerçeve sunduğunu dile getirdi.
Etkinlik, katılımcıların soruları ve katkılarıyla devam eden tartışma bölümüyle sona erdi. Bu bölümde Paris Anlaşması’nın geleceği, iklim finansmanı, fosil yakıtlardan çıkış ve COP31’e ev sahipliği yapacak olan Türkiye’nin iklim politikaları gibi başlıklar öne çıktı. İPM’deki buluşma, Paris Anlaşması’nın aradan geçen on yıla rağmen neden hâlâ önemli bir referans noktası olduğunu hatırlatırken, iklim mücadelesinin önümüzdeki dönemde nasıl bir yön izleyeceğine dair düşünmek için de verimli bir platform oldu.




